http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=242162
"Haylaz bir çocuk gibi"
tiyatrogerçek, 80. doğum yılında Cemal Süreya 'Üstü Kalsın' adlı oyunla sahneye taşıyor.
Cumhuriyet- İki yıl önce "Van Gogh" oyunuyla ünlü ressamın portresini "çizerken", ressama benzerliğinin yanında oyunculuğuyla da kendisine hayran bırakmıştı. Şimdi de Cemal Süreya'nın 80. doğum yılında, onun "siluetiyle" sahnede Hakan Gerçek.
"Bir biyografi değil bu" diyor. Yine de şairin yaşamından büyük izler taşıyan şiirlerini seslendirirken onun hayatının içine girmiş oluyorsunuz bile. Sürgünler, aşklar, dostları, "haylazlığı"...
Gerçek'in Cemal Süreya'nın şiirlerini "haylaz" bulması boşuna değil. Çünkü ona göre şaşırtan, "ne güzel gidiyordu, ne oldu şimdi birden" dedirten türden; "Onunla yaşıt şairler hep matrak yönlerini anlattılar. Şiirleri kesinlikle alışılmış, kolay değil. Mesela ‘Kadınlar Hamamında Güzin' şiirini okurken son dörtlüğü birdenbire bambaşka bir şey oluveriyor. Gıdıklarken birdenbire dil çıkarıyor ya da tokatlarken birden gıdıklayıveriyor. Haylaz bir çocuk gibi... Ona, buna bulaşan, aniden çok yıpratıcı bir laf edebilen, sağı solu belli olmayan bir şair. Kendi de söylüyor, ‘Öyle bir yüz düşünün ki üst kısmı ağlarken alt kısmı gülüyor. Böyle bir şiir yazmak istedim'".
Atilla Birkiye'nin sahneye uyarladığı oyunun ismi de Süreya'nın ölüm üzerine bir şiirinden: "Üstü Kalsın"... Ne diyordu dizeler: "Ölüyorum tanrım, Bu da oldu işte. Her ölüm erken ölümdür, Biliyorum tanrım. Ama, ayrıca, aldığın şu hayat, Fena değildir... Üstü kalsın..."
Gerçek, Süreya'nın hem şiirinden hem de yaşam öyküsünden çok etkilendiğini söylüyor. Özellikle 1938 Dersim olayları sırasında Bilecik'e ailece sürgün edildikleri çocukluk döneminden... "Çok iç burkucu... Bilecik'e gönderiliyorlar. Ama Bilecik'ten İstanbul'a bile gitmeleri yasak. Hatta bir kere gidiyorlar geri gönderiliyorlar. Bunların yaşadığımız topraklarda olması, birbirimize çektirdiğimiz bu azaplar korkunç. Ama o delilik ve yaşanmışlıklar o dehayı doğuruyor, oradan bir Cemal Süreya çıkıyor. Zaten o da ‘Belki de bütün bu duyarlılığım bu çocukluk izlenimleriyle besleniyor' diyor."
Bir tesadüf Süreya ve Gerçek'i aynı mekâna düşürmüş. 80'li yılların başları... Bostancı'da şairlerin, yazarların buluştuğu Hatay Meyhanesi. "Konservatuvarda öğrenciyken para buldukça giderdik oraya. Onların bir masaları vardı. Melih Cevdet'le otururlardı. Çok okurdum, ama simasını bilmezdim Süreya'nın. Kulaktan kulağa Cemal Süreya olduğunu öğrenmiştim" diyor.
Şairin Ankara'dan da arkadaşı oyuncu-yazar Yılmaz Gruda ve geçen yıl hayatını kaybeden şair Arif Damar'dan da Süreya'ya dair hikâyeler ve anılar dinlemiş Gerçek. "Ama bu tip oyunlarda çok araştırma yapma taraftarı değilim. Süreya'yı ne kadar hissettiğim, onun bir dizesini ne kadar algıladığım, bunun izleyiciye ne kadar geçtiği önemli. Sahnede ona benzemek zorunda da değilim. Süreya'yı gördüm, sesini duydum. Bu yeterli."
Sahnede Gerçek'e Tilbe Salim eşlik ediyor. Bora Ebeoğlu ve Cengiz Onural'ın bestelediği oyunun müziklerini ise Gerçek'in "Süreya'nın şair olarak derinliği neyse onun da ses ve duygu derinliği odur" dediği Oya Küçümen seslendiriyor. (17 Mayıs saat 20.30 İstanbul Kozzy Alışveriş Merkezi-Gazanfer Özcan Sahnesi)
10 Mayıs 2011
6 Haziran 2011 Pazartesi
http://www.haberturk.com/yazarlar/betul-memis/692019-mutsuzluga-da-var-misin
Mutsuzluğa da var mısın?
Betül Memiş'in Üstü Kalsın ile ilgili yazısını okumak için, linki tıklayabilirsiniz.
28 Kasım 2011 Pazartesi
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=301908
Oyunun Oyunu - Cumhuriyet Gazetesi (21 Aralık 2011)
Defne Gölgesi - Turgay Fişekçi
Oyunun Oyunu
Birkaç yıl önceydi, Cüneyt Türel, Cuma masasına uğradığında, "Artık tiyatro da şiir gibi oldu, apartman katlarında, sınırlı sayıda izleyiciye yapılan saf bir sanata döndü" demişti.
Yalnızca aralık ayı programında on üç ayrı oyunun sergilendiği Maya Sahnesi de böylesi tiyatro mekânlarından biri.
80. doğum yılı nedeniyle Cemal Süreya şiirlerinden Atilla Birkiye'nin uyarladığı "Üstü Kalsın"ı da burada izledim.
Tiyatro Gerçek tarafından sahnelenen oyunda Hakan Gerçek ve Tilbe Salim oynuyorlar.
Genellikle zor olur, şiirlerden bir sahne yapıtı oluşturmak. Şiir diliyle sahne dilini buluşturup bütünlüklü bir yapı oluşturabilmek.
Ama bu kez olmuş. Tiyatroya gittiğinizde yalnızca şiir dinlemiyorsunuz. Gerek metnin kurgusu, gerek sahnelenişiyle içinde trajik unsurlar barındıran sağlam bir sahne yapıtı karşılıyor sizi.
Cemal Süreya'nın ironi ve erotizmle bulanıp şiirlerine sinmiş yaşamöyküsü aslında başlı başına trajik bir öykü. Daha altı yaşında ailesiyle birlikte Erzincan'dan Bilecik'e zorunlu sürgün, küçük yaşta kaybedilen anne ve baba, türlü zorluklar içinde geçen okul yıllarından sonra şiirle yeniden doğuş. Neredeyse bütün hayatı boyunca yaşadıklarına inanamama durumu. Bu inanılmaza baka baka ortaya çıkmış benzersiz, gerçek bir ironi.
Tanrım siz şu uzun Anadolu'yu
Çocukluk günlerinizde mi yarattınız? (...)
Afyon garındaki küçük kızı anımsa, hani,
Trene binerken pabuçlarını çıkarmıştı;
Varto depremini düşün, yardım olarak Batı'dan
Gönderilmiş bir kutu süttozunu ve sutyeni.
Adam süttozuyla evinin duvarlarını badana etmişti,
Karısıysa saklamıştı ne olduğunu bilmediği sutyeni,
Kulaklık olarak kullanmayı düşünüyordu onu kışın;
Tanrım, gerçekten çocukluk günlerinizde mi?..
***
Şiir yazmak bir oyunsa, şiiri sahneye taşımak da oyun içinde ikinci bir oyun değil mi?
Oyun üzerine oyun kurmak zor ve tehlikeli bir iştir. İlk oyunun oyuncularını yeni oyuna çekebilmek gerekir öncelikle.
Başka bir sesten bir şiiri dinlemenin çoğu zaman güzel gelmemesi, okuyucunun sesiyle görünür kıldığı bu ikinci oyunu yeterince iyi oynayamamasındandır. Başka bir seste kendi sesimizi ya da bize kendi sesimizden daha güzel gelecek bir sesi bulmak zordur ne de olsa... Teknik şeyler sadece bir ayrıntı olarak kalır bu noktada. Çok başarılı bulduğumuz bir ikili oyuna "güzel" diyemeyebiliriz bu yüzden.
"Üstü Kalsın", bir masa, iki sandalye, bir bavul ve iki oyuncuyla öyle güzel oynanmış bir oyun ki, içinizde patlayan çiçeklerle kalakalıyorsunuz oyun sonunda. Bu kadarcık mı, diyorsunuz. Biraz daha oynasak olmaz mı?
Ne çok şey doluyor içinize ve Hakan Gerçek, Cemal Süreya'ya bürünmüş gözleriyle bakıp "Üstü kalsın" diyor size.
23 Aralık 2011 Cuma