tiyatrogerçek

2008 yılından;


 


Aylardır üstünde düşündüğüm, çalıştığım ve nihayet yola çıktığım bir konuyu sizinle paylaşmak istedim. 27 yıl emek verdiğim ve her zaman beni ayakta tuttuğuna inandığım, çok severek yaptığım oyunculuk kariyerime yeni bir basamak eklemek istedim. Tabii ki bu basamak bugüne kadar olan tiyatro kariyerimdeki en zor basamak. İlk olarak Atilla Birkiye ile paylaştığım, fikrini aldığım bir konuydu bu. Kent Oyuncuları ile bugüne kadar paylaştığım duygulardan, 23 senedir onlarla birlikte mutlu olmaktan, oyun arkadaşlarımdan, en önemlisi Yıldız Kenter'den ve Müşfik Kenter'den, iki dev ustadan öğrendiklerimden sonra, enerjimin beni yeni yerlere sürüklemekte olduğunu gördüm.Yeni bir şeyler yaratma arzusuydu bu. Kendimle olmak, yeni alanlar yaratmak ve oyunculuğu yeniden keşfetmek dürtüsüydü belki. Yeni keşfedilecek yaşamlar bulmak, bu yaşamları yeni oyun arkadaşlarıyla hayata geçirmek ve henüz salonsuz da olsa tiyatromuza yeni bir tiyatro, yeni bir soluk, yeni bir ekip, yeni bir anlayış katmak istedim. Zaman zaman umutsuzluğa düştüğüm ama her zaman beni heyecanlandıran bir konu oldu bu. Bu yoldan hareketle bir tiyatro kurmaya karar verdim...
 
Biz oyuncular da sahnede her oyunda başka başka portreler yapsak bile kendi içimizdeki portrelerimizi, bize ait olanı ortaya çıkarmaya çalışıyoruz... Bu portreler kurmaca da olsa bizim içimizdeki gerçeğe dönüşüyor. Her oyunda başka portrelere, gerçek yaşamlara, biyografilere yer veren bir tiyatro oluşturmayı düşünüyoruz... Gerçek yaşamların izinden gitmeyi... Van Gogh oyunu, hatırlarsanız 20 yıl önce sevgili hocam Müşfik Kenter'in oynadığı ve asistanlığını yaptığım bir oyun. O zaman, bu oyunu belki yıllar sonra oynarım diye hayal etmiştim. Şimdi, ilk olarak bu oyunu sahnelemenin heyecanı içindeyim.

Bu oluşumu sizinle paylaşmak istedim. Teşekkürler.

Sanatımız, gözümüzün Gerçek'le kamaşmasıdır.Geri geri kaçan ucube maskelere vuran ışıktır gerçek, başka bir şey değil. - F. Kafka
Saygılar,
Hakan Gerçek.