3.9.2015

BİR VAR, BİR YOK

Nihayet salonumuz oldu. Artık gezici olmaktan kurtuluyoruz. Tabii ki turnelerimiz olacak ama artık bir mekanımız var. Seyircimiz bizi sabit bir salonda izleme olanağı bulacak. Üstelik Beyoğlu’nun göbeğinde. Hazırlanmak ne güzel bir heyecan… Beyoğlu’nun Halep Pasajı’nda üstelik. Biraz ileri yürüseniz Ferhan Usta’nın Ses Tiyatrosu. Afişimizi koyacak yer yok ama olsun bir şekilde bir yer buluruz. Değil mi ki salonumuz var artık, oyunlarımızı rahat prova edip rahat bir şekilde oynayacağız. O güzel seyircilerimize ulaşacağız kime ne… Kapımızda ara sıra polis biber gazı sıkıyor Beyoğlu’nda gençlere , gaz içeri geliyor oyun oynayamıyoruz, hatta bazen seyircilerimiz çok etkileniyor hatta bir keresinde hamile bir seyircimiz çok etkilendi. Hatta oyun iptal ettik ama olsun salonumuza hiçbir şey zarar veremez… Ne olacak üst kattaki avukatlık büroları’ndan bir Avukat hanım aydınımız kenara koyduğumuz oyun afişlerimizi tekmelemiş… Aman canım ne önemi var sinirli bir aydın insanımız. Gerçi biz o sırada dünyanın en önemli Savunma avukatları’ndan ve insan hakları savunucuları’ndan birinin hayatını anlatıp Adalet diyoruz. Olsun zamanı yok izlemeye tekmelemekten. Tiyatro’dan bana ne deyip tekmelesin, bizim salonumuz var ya. Çıkar konuşur hallederiz anlatırız…Ne güzel mekanımız var. Karşımız da Mephisto kitabevi…Gerçi oyun oynarken tam ikinci perde sırasında yan binadaki türkü bardan sesler içeri giriyor, sesi Beyoğlu’nu aşmış, Cemal Süreya’nın şiirine eşlik ediyor. Biz tabii ki çekiniyoruz sesi biraz kısın da, oyun oynayalım demeye, insanlar gergin, bir şey söylenmiyor, ağbiler bize kızar. Avukat hanım tekmelemiş, zaten o ağbiler ne yapar bize aman. Ya avukat hanım’a bizi savun desek , ben sizi tekmeledim zaten iyi olmuş derse… Aman canım salonumuz var hallederiz. Bu arada yılların Emek sineması AVM oluyor, yılların Kaktüs bar’ı kapanıp dönerci oluyor, Taksim Meydan’ı beton haline geliyor, meydanlık’tan çıkıyor ve niceleri. Ama olsun bizim salonumuz var artık ne güzel. Üstelik adı tiyatromuzun ustalarından Cüneyt Türel’in adını taşıyor ve biz ona da layik olmaya çalışıyoruz. Mahçup olmamaya çalışıyoruz ustalarımıza. Bu ülkede nice tiyatro salonunun kapandığının farkındayız, tabii ders alıyoruz. Bu ülkede mutlu ölünemeyeceğini de biliyoruz ama olsun salonumuz var bizim, aşarız her şeyi.Seyircimizle olmak ne güzel… Heyecanlıyız… Bitmemecesine. Devlet ve Şehir tiyatroları kapatılmak isteniyor, karşı çıkıyoruz tabii. Gerçi kapanan özel tiyatrolara kimsenin sesi çıkmıyor ama olsun hiç değilse onlar kapatılmasın diye imzalar veriyoruz. Devlet Tiyatroları’nın bile kaç sahnesi var bu koskaca İstanbul’da, yazıktır diyoruz oradaki arkadaşlarımız mağdur olmasın, aman diyoruz, biz de burayı yaşatalım, işimizi yapalım diyoruz, yıkılan salonlara, yitirdiğimiz değerlere, yitirdiğimiz gençlere, yitirdiğimiz yaşamlara bakarak. Aman diyoruz bu toplum sanat ile yaşar ancak… Nefes alır… Salonumuz var bir küçük destek de bizden… Bir de sponsor bulursak harika olur salonumuz rahat yaşar…Hiç kimse sponsor olmuyor tabii ama olsun. Kendimizin sponsor’u oluruz. Önemli olan artık salonumuz var. Hayallerimiz var. Herkes uzaktan takdir ediyor, ne güzel. Seyircilerimiz var. Onlar da uzaktan takdir ediyor. Sosyal medya’da övgüler yağıyor. Bu ülke de insanlar cahil bırakılmaya çalışılıp, sanattan uzaklaştırılsa bile bizim söylemek istediklerimiz var. Hayallerimiz var.Hayallerimiz var ve hep olacak. Söylemek istediklerimiz bitmeyecek ölene kadar.Ama bu sezon itibarıyla salonumuz yok. Olsun, oyunlarımızı değişik salonlarda sergileriz eskisi gibi. Turnelere gideriz yine, umudumuzu yitirmeden. Bazı koşullar nedeniyle Maya Cüneyt Türel Sahnesi’nden çıkmak zorundayız.Ama olsun biz devam ederiz tiyatromuz var, oyunlarımız var. Yeni oyunlar yapar seyircilerimize ulaşırız.Salon hayalimiz bu sezon bitiyor ama olsun oyun oynamaya devam etmeliyiz. Asıl hayalimizi bitirmemeliyiz. Oynayacak salon çok az olmasına rağmen. Salonların fiyatı çok yüksek olmasına rağmen. Üniversite ve belediyelerin çok az destek olmasına rağmen, sanatın olmasa da olur diye bakılan bir kurum olmasına rağmen, her alanda bir yozlaşma yaşanmasına rağmen ve artık salonumuz olmamasına rağmen, biz de diğer arkadaşlarımız gibi, kardeşlerimiz ve ustalarımız gibi oyunlarımıza devam edeceğiz. Barış ve insanca yaşamanın hayaliyle. Nefes alabilmek için. Hayallerimizin peşinden koşmaya devam edeceğiz. Bu ülkede onurlu durmanın, dik durmanın ve sanat yapmanın ne kadar zor olduğunu bilsek bile devam edeceğiz. Ta ki gücümüz bitene kadar. Bizi iki sezondur Maya Sahnesi’nde izleyen tüm seyircilerimize en içten teşekkürlerimizle.


 


Değişik salonlarda birlikte olmak dileğiyle.


 


 


 


Hakan Gerçek

Haber Arşivi